2 Mart 2008 Pazar

Rafdaki Kitab


Rafdaki Kitab

Mehmet ERDOĞAN

Sen rafta tozlanan kitap; haline aşina kimse bulamadın.. Ve yıllanmış tozlar içinde beyazladın ihtiyarladın..Sen nice devirler yüze göze sürülen ve rahmetten geldin diye ruhlara indirilen ve sonra ruhun dudaklarına ab-ı kevser gibi kadeh kadeh mana sunan ve kalblere inşirah verip onları canlandıran yegane beşaret dolu bir kitaptın..Sendin o susuzluktan yanan gönüllere ab-ı hayat sunan.. Bu dünyada bütün dostlarından ayrı, cüda, gariplerin tek tesellisi..Dost iline varmak isteyen sende bulur yolu, izi..Yaralarına merhem arayan yine sende bulur ebed reçetesini..Gönlü yanıp kavrulanların imdadına sen koştun ab-ı hayat ile..Felsefe ile aklı yaralıların hekimi sen oldun.. Onların ruhlarında bir ameliyat-ı cerrahiyye yapıp yeniden hayata kavuşturdun..Sensiz bir hayat düşünülemez.. Zira kürre-i arz seni çıkarsa başından divane olur. İnsanlar şaşkına döner, bir kasırga eser, bir tufan olur..Her ruh senin ipinle asumanın kubbesine bağlı âvizeIer gibi..Sensiz o bağından kopar da dağılır taru mar olur.Kalblerdeki ışık sensin, akıldaki nur, dimağdaki tat hep sen..Sen ileriye matuf her bakışımıza istikamet verensin.Attığımız her adımı sırat-ı müstakim üzerine daim ve kaim edensin..Sen raflarda tozlandın yıllar yılı gayri gel sineme gir, kalbime otur, ruhuma taht kur ve onu itminana kavuştur ey Yüce Kitap..Bıktık bu sıkıntıdan, usandık ebedden uzak yaşamaktan… Fenadan dağidarız. Bizi bırakıp giden gurubdan; doğmadan batan güneşten, batmadan kaybolan seraptan bîzarız…Gözümüz yaşlıdır sensiz.. Ruhumuz kan-revan sensiz,ıssız bir ülke gibi sensiz, susuz bir çöl gibi kurak ve çorak..‘‘Hasta olsam, ilacım, çorbam sütüm, o kitab..Suda mantarım, gökte paraşütüm o kitap..’’N.F.K.Dediği gibi şâirin sensin benim herşeyim ey sonsuzluğun ruhuma akan bestesi..

Hiç yorum yok: